Bu Blogda Ara

Mersin'in İlk Sakinleri

Mersin'in ilk sakinleri kimlerdir, nereden ve niçin gelmişlerdir?

Mersin'e ilk yerleşenler, yakın dağlık yörelerden gelen aşiretlerle, civar kasabalardan gelen kişilerdir.

1832 yılında, Akka'da Osmanlı kuvvetlerini yenen ve Anandolu'ya yürüyerek Mersin ve havalisini de işgal eden İbrahim Paşai ordusunun beslenmesi ve gerisinin emniyeti için Suriye ve Mısır'dan ziraat işlerini bilen insanları bölgeye getirmiştir. O tarihlerde Mersin'de bir iskele olmadığından, Kazanlı ve diğer yakın iskelelerden yararlanılmıştır. Mersin'in bir köy olduğu bu yıllarda, gelen kişilerden Mersin'e yerleşenler de olmuştur.

Mersin'e asıl yerleşme, 1860 yıllarından sonra olmuştur. Mersin'e önce kimlerin geldiğini araştırmadan önce, Mersin'e niçin gelindiği üzerinde durmak gerekir. Mersin'in süratle gelişimini doğuran göçün nedenleri nelerdir?

  • Bölgenin İbrahim Paşa tarafından istilası,
  • Bölgede pamuk ekiminin başlaması,
  • Tanzimat Fermanı ile gayrimüslimlere bazı haklar tanınması,
  • Keresteye olan ihtiyaç ve kereste ticareti,
  • Adana - Mersin demiryolunun işletmeye açılması,
  • Yeni bir yerleşim yeri olması nedeni ile çekici bulunması,
  • Lübnan'daki mezhep çatışmasının sebeb olduğu göçler.
1860'larda başlayan Amerikan İç Savaşı, büyük bir pamuk alıcısı ve işleyicisi olan İngiltere'yi yeni pamuk alanları aramaya sevk etmiştir. Osmanlı Devleti'nin teşvik ettiği İngilizler'in ardından, Fransızlar ve Almanlar da bölgede pamuk üretimine el attılar. İlk çırçır fabrikası da 1864 yılında kuruldu. Adana'nın iskelesi konumuna gelen Mersin, pamuğun da sevk merkezi haline geldi. 1860 yıllarında Süveyş Kanalı inşaası sebebiyle bol miktarda keresteye ihtiyaç olmuş ve Toroslarda bol miktarda bulunan kereste Mersin üzerinde sevk edilmiştir.

Mersin'e gelenlerin geldikleri yerler yine Osmanlı Devleti hakimiyetinde olan yerlerdi ve bulundukları yerlerden yeni iş alanları ve yerleşim yerleri bulmak üzere gelmişlerdir.

Mersin - Adana demiryolunun işletilmeye açılması ve sonradan Bağdat hattına bağlanması da bölgeye yerleşimi cazip kılmıştır.


Mersin'e bu yıllarda göç eden ailelerden kalanlar ile yaptığımız görüşmelerde, Lübnan'daki Dürzi-Maroni çatışmasında bazı ailelerin Mersin'e geldiğini öğreniyoruz.

Mersin'e ilk yıllarda en çok gelenler Rum Ortodokslardır. Bunlar adalardan ve Kapadokya bölgesinden Mersin'e gelmişlerdir.

Arap Ortodokslar, Maroni ve katolikler daha çok Suriye, Lübnan ve Mısır'dan gelmişlerdir. Gerek Rumlar ve gerekse arap ülkelerinden gelenler daha ziyade ticaretle iştigal eden kişilerdir. Ermenilerin de sanayi dalında eğitildikleri anlaşılmaktadır.

1860'lı yıllarda Mersin'e göç edenlerin büyük çoğunluğu Lazkiye'den gelmişlerdir. Mersin'de aynı isimle bir de mahalle bulunmakta idi ve daha ziyade deniz işleri ile iştigal ederlerdi.

Bir miktar Çerkez ve 2000 kadar da İranlının geldiğini belirten yazılar vardır. Bu doğrudur. Aynı zamanlarda Tarsus'a da Afganlar gelmiştir. Tarsus'ta Afgan-Avagan adında bir mahalle bulunmakta idi. Mersin'e yerleşen özellikle gayrimüslimler, hemen hemen Mersin'in işe yarar bütün arazisine sahip olmuşlardır.

Hiç yorum yok: