Bu Blogda Ara

Tarihi Kalıntılar

En eski kalıntı Yumuktepe (Pitura) dır ve tarih bölümünde burası hakkında geniş bilgi verilmiştir.

Zephirium

Antik Zephirium kentinin şimdiki Mersin'in bulunduğu yerde olduğu zannedilmektedir. Vali evi yapılırken temelden çıkan harçlı duvarların bu kentin kalıntıları olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca V. Langlois sahilde aynı isimle başka kentlerin de olduğunu yazmıştır.

Pompeipolis - Soli

Bu kalıntılarla ilgili olarak tarih bölümünde geniş bilgi verilmiştir. İlave olarak aşağıdaki bilgiler de verilebilir. Soli az daha batıdadır ve Pompeipolis ile arasından Mezitli (Liparis) deresi geçer. Pompeipolis harabeleri halen Mezitli'de görülmektedir. Cuinet bu kentte inşaatın son derece zevksiz ve barbar bir nitelik taşıdığını, kenti giriş kapısına bağlayan 200 kolonlu binanın, hamamın, su rezervuarlarının ve mezar taşlarının birer zevksilik örneği olduğunu yazmaktadır. Liman harabesinden de aynı kanıya vardığını belirtmektedir. Kuş resimleri ile İlahe Pallas'a ait resimler görülmektedir.

Pompeipolis'in kurucusunun Pompe olduğunda ihtilaf yoktur. Ancak Soli'nin kurucularının Rodoslular olduğu iddia edildiği gibi, Diyojen ve Euphorion Soli kurucusunun Yasa Koyucu Solon olduğunu söylemişlerdir.

Dikilitaş

Mersin'e 5 km. mesafede, Bekirde'nin güneyindedir. Bulunduğu yerin, Tarsus'tan Pompeipolis'e giden eski Roma yolu üzerinde olduğu belirtilmiştir. Bu taş üzerinde esaslı bir inceleme yapılmış değildir. Tevrat'a göre İbraniler büyük olayların geçtiği yerlere taşlar dikerlermiş. Bazan da bu tür taşlar, iki ülke sınırını belirtmek için dikildiği gibi, bir mezarı belirtmek için de dikilirmiş. 6 metreden yüksek olan bu taşın üzerinde yazı yoktur. Rivayetlere göre, taşın 14 metre kuzeyinde dört köşeli taş bir kapak mevcutmuş. Bu kapak açılıp içinde kıymetli eşyaların olduğu bir odaya giriliyormuş. Ancak birçok yerde olduğu gibi burada da arkeolojik bir çalışma yapılmamıştır.

Tırmıl

Mersin'in Tarsus'a doğru çıkışında, şimdi Yeni sebze hali nedeni ile kamulaştırılan arazi içerisinde bulunan bir kale örenidir. Tırmıl Kalesi, Bizanslılardan kalmadır. Evliya Çelebi bunun düz bir kale olduğunu, içinde ve etrafında 300 kadar Rum evi bulunduğunu yazmıştır. V.Langlois de, Bizanslılara ait olan bu kalenin kuzeydoğusunda Gotbes kalesinin bulunduğunu, İbrahim Paşa'nın bunun bir kısmını yıktırarak, taşları ile ordusu için bir han yaptırdığını, bunun kuzeybatısında da "Kal'etül Hebilliye" nin bulunduğunu, daha batıda bir kilise harabesinin mevcut olduğunu yazmıştır.

Karaduvar (Anhiyal - Anchiales)

Şimdiki Karaduvar'ın yerinde, Anhiyal şehri bulunmakta imiş. Ancak bu şehrin Karaduvar değil, Kazanlı'nın yerinde olduğu, Bizanslı Etien tarafından ise Anhiyal şehrinin Tarsus'ta olduğunu iddia edilmiştir.

V. Langlois bu konuda; Karaduvar Köyü'nde Bizanslılara ait Mozaikli bir hamam harabesinin bulunduğunu, Karaduvar'dan 1 saat mesafede deniz kenarında eski Semaenda harabeleri üzerinde Kazanlı Köyü'nün bulunduğunu, Mısırlılar zamanında kazanlı'nın, Tarsus'un iskelesi olduğunu, burada bir direk başlığı üzerinde Latince bir yazıda, Hükümdar Julyos Valeryos'un Kilikya valisi olduğunun yazılı olduğunu belirtmiştir. Yine aynı yazar, Kazanlı'nın güneyinde Tarsus yolu üzerinde bulunan küçük tepenin, Sida kalesi olmasının ve Makedonya Kralının hazinelerini buraya koyduğunun mümkün bulunduğunu yazmıştır.

İçme

Romalılar zamanından beri yararlanılan bir şifalı sudur. Mersin'e 12 km. mesafede ve eski Gözne yolu üzerinde bulunan İçme, Torosların eteklerinden kaynamaktadır. Saniyede 1,5 litre miktarında ve 38 derece sıcaklıkta 3 çeşmeden akmaktadır. Kuzeyinde bulunan çamur, deri hastalıkları için yararlıdır. Kükürtlü suyu müshil etkisi yapar.

Romalılar zamanında su Karaduvar'daki hamama getirilmekte idi. Bugün müshil olarak içilmekte olan bu su, Romalılar zamanında beyin hüzrelerinin kuvvetlendirilmesinde yaralı olduğu için içilmekte idi. 1892 tarihli salname, bilhassa Ağustos aylarında Mersin ve Tarsus'tan yüzlerce kişinin burayı ziyaret ettiğini, her iki kasaba belediyelerinin hasılatı paylaştıklarını, herhangi bir kişinin susadığı zaman normal sudan bir bardak içebildiği halde, hiçbir sıkıntı çekmeden bu sudan yedi-sekiz bardak içebildiğini yazmaktadır.

Hiç yorum yok: