Bu Blogda Ara

İçme Suyu ve Kanalizasyon

Mersin Köy iken, halk su ihtiyacını Mersin Çayı ve bu çayın arklarından elde ediyordu.

1892 tarihli Adana Vilayet Salnamesi'nde "Sunturas isminde bir nehir mevcut olup, terazi vasıyasıyla bundan bir hayli su ifraz edilerek kasabadan çarşı ve mahallatı arasında bulunan altı kıt'a çeşmeye taksim edilmiştir. Mütebakisi ile yirmibeşbin dönüm arazi iska edilmektedir" denilmektedir. İçme suları, kireç derecesi binde 30-40'a kadar yükselen kuyu sularından sağlanıyordu. Bu sular genellikle 8-10 metre derinlikten tulumba aracılığı ile çıkarılmaktaydı.

Mersin'in ilk su havuzu, Kuvayi Milliye Caddesi'nin Cemal Paşa Caddesi ile birleştiği kuzey yönünde yapılmıştır.

Mersin Liva olduktan sonra Mersin'e gelen Mutasarrıf Nazım Paşa şehrin imarı ile meşgul olduğu gibi, özellikle su işi ile de meşgul olmuştur. Su havuzunu şimdiki mezarlığın şehre yakın olan kısmına inşa ettirdi. Demir borularla şehrin bazı bölümlerine bu süzme havuzdan su verildi. Buradan su alamıyan bazı mahalleler, yine eskisi gibi tulumba yöntemiyle su teminine devam ettiler.

Daha saf su içmek isteyenler, Toroslardan damacanalar ile getirilen suları satın alıyorlardı. Ayrıca, merkeplerle tenekeler içerisinde Buluklu Köyü'nden getirilen sular da satılırdı.
1928'li yıllarda Belediye'nin de su temininde bazı girişimleri olmuştur. Bu amaçla, bir İtalyan artezyen firmasına su bulma işi ihale edilmiştir. Eski su filtresinin yanında büyük bir kule kurularak burada delme işine başlanmış ve 140 metre inildikten sonra su bulunmuştur. Ancak suyun maden suyu olduğu anlaşılınca kuyunun ağzına beton dökülerek kapatılmıştır. Bu suyu kullanma amacıyla inşa edilen çeşme de su almayınca halk arasında susuz çeşme adıyla anılmaya başlamıştır.

Hiç yorum yok: